NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
268 - (816) وحدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا وكيع عن
إسماعيل، عن
قيس. قال: قال
عبدالله بن
مسعود. ح وحدثنا
ابن نمير.
حدثنا أبي
ومحمد بن بشر.
قالا: حدثنا
إسماعيل عن
قيس. قال:
سمعت
عبدالله بن
مسعود يقول:
قال رسول الله
صلى الله عليه
وسلم "لا حسد
إلا في
اثنتين: رجل آتاه
الله مالا،
فسلطه على
هلكته في
الحق. ورجل
آتاه الله
حكمة، فهو
يقضي بها
ويعلمها".
[ش
(على هلكته) أي
إنفاقه في
الطاعات].
{268}
Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe
rivayet etti. (Dediki): Bize Vekî', İsmail'den, o da Kays'den naklen; rivayet
etti. demişkî: Abdullah b. Mes'ûd söyledi. H.
Bize ibni Numeyr de
rivayet etti. (Dediki): Bize babam'Ia, Muhammed b. Bişr rivayet ettiler.
Dedilerki: Bize İsmail, Kays'dan rivayet etti. Demişki: Ben Abdullah b.
Mes'ûd'u şöyle derken şittim. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Hasedlik ancak iki
sey'de caizdir.
(Birincisi); Allah,
kendisine mal verip de, o malı hak uğurunda sarf etmeye muvaffak kıldığı kimse;
(ikincisi) : Allah,
kendisine hikmet verip de, o hikmet mucibince hükmeden ve onu başkasına da
öğreten kimsedir.» buyurdular.
Diğer tahric: Buharî ilîm,
Temennî, Tevhîd, Zekat, Ahkam ve i'tisam; Nesaî İlim; İbni Mace Zühd
AÇIKLAMA:
Hadîsi şerifin muhtelif
rivayetlerinde zikri geçen «hased» den murad: gıpta'dir. Çünkü hasedin
hakikati, bir kimsenin dîn kardeşinde gördüğü bir nimetin ondan alınarak;
kendisine verilmesini istemesidir. Bu sebeple hasedlik, kötü bir hasletdir.
Gıpta ise: Başkasında gördüğü bir nimeti, ondan alınmasını istemeden kendine
temenni etmesidir. Gıpta makbul bir hasletdir.
Bazıları hasedi:
«Nimetin verilen kimseden gitmesini temenni etmekdir.» diye tarîf ederler.
«Hased: Bir nimeti
kendine temenni etmekdir.» diyenler de vardır.
Aynî: «Doğrusu
kelimenin bütün bu manalara şamil olmasıdır.» diyor. Hadîsden murad: bu iki
şey'den başka makbul gıpta yokdur- demekdir.
Hikmet'den murad:
Kur'an-ı Kerîm'dir. Netekim hadîsin Ebu Hureyre rivayetinde:
«Hased ancak iki şeyde
caizdir. (Biri) : Allah'ın kendisine Kur'an öğrettiği kimsedir ki, onu gece
gündüz okur. (Diğeri) :
Allah'ın kendisine mal
verdiği kimsedir. O da, onu infak eder.» buyurulmuşdur.
Hasılı bu rivayetlerde
sebebi zikir, müsebbebi kasd kablîinden gıptaya hased denilmişdir.
Hikmet: Eşyayı,
şeriatın beyan ettiği şekilde bilmekdir. Bu lafız ilmî kemaî'e işaretdir. îlmî
kemal dahî, amelî kemal'e götürür. Ve bu iki kemal ile fazilet hasîl olur.
Fazilet de ya dahili ya haricîdir. Dahilî fazletlerin esası ilim, haricî
faziletlerin temeli ise maldır. Sonra faziletler biri tam, diğeri ondan da
üstün yani etem olmak üzere iki nev'îdir.
Hattabî diyorki: «Bu
hadîsin manası : îlme ve öğrenmeye, keza mal tesaddukuna teşvîkdir.»